18 Ekim 2009

Do Re Mi Fa Sol La Si ...........


Hangi parçanın içinde yeralırsa alsın, hep içimi ısıtır piyano sesi. Sıcacıktır.. Ses paleti çok geniştir.
Aynı parçayı, aynı notaları aynı sürede çalsanız da, çalan kişinin enerjisini yansıtır her zaman. Çalması sabır işidir..
Bizim tanışmamız ise 10. yaşgünümde ailemin doğumgünü hediyesi olarak aldığı org sayesinde başlamıştı... Bir parçayı çıkarana kadar çalışırken çıkardığım tıngır tıngır sesler...tabii ailemin ve komşularımızın çalışırken çıkan bu seslere tahammülü...ve sabırla çalışmanın sonunda çıkan parçayı dinlemenin heyecanı...Emek ve sabır işi gerçekten. 10 yıl kadar çaldıktan sonra üniversite sınavları, yükseklisans, iş güç derken bayağı zaman oldu çalmayalı. Ancak hangi müziği dinlersem dinleyeyim sıcacık sesini duyduğum anda içimi hep bir huzur, sıcaklık kaplar.

Ve ne mutlu ki bu yılki İstanbul Resitalleri başladı :)


Her ay yeni bir piyanist geliyor İstanbul'a. Dünyanın önde gelen konser salonlarında verdikleri konserler ile kendini ispatlamış sanatçılar her biri.

İstanbul Resitalleri 2009-2010 sezonunu 200. doğumgünü nedeni ile Polonyalı besteci Chopn'e adadı. Dünyaca ünlü pek çok sanatçı Chopin repertuarları ile İstanbul'da olacak. Açılış resitali "Saf Chopin" resitali olarak kurgulanmış.


Bu yılki İstanbul Resitalleri 14 Ekim akşamı MKM Mustafa Kemal Merkezi'nde İddo Bar Shai konseri ile açıldı. İddo Bar Shai büyük bir orkestra önünde solist olarak ilk konserini 12 yaşında gerçekleştirmiş bir sanatçı.
Sihirli parmakları ile muhteşem bir konser verdi. İş sonrası günün tüm yorgunluğunu dinlerken attım. Adeta yoga yapar gibi ruhumun, bedenimin, tüm kaslarımın dinlenip, hafiflediğini hissettim. Tek kelime ile muhteşemdi.


Sırada bakın kimler var;
* 18 Kasım - Paul Galbraith (kendi tasarımı 8 telli gitarı ile)
* 16 Aralık - Jean-Efflam Bavouzet
* 13 Ocak - Dejan Lazic
* 17 Şubat - Peter Jablonski
* 17 Mart - Alice Sara Ott
* 14 Nisan - Ian Hobson
* 12 Mayıs - Cristina Ortiz
* 16 Haziran - Simone Dinnerstein

04 Ekim 2009

O biiir Süper Star!!!

Dedemin zamanında Ajda vardı. Babamın döneminde vardı. Benim zamanımda yine var. Kendisini öyle bir yeniliyor ki, bu hızla giderse belki çocuklarımın zamanında bile olabilir. Eskimeyen, yıllardır her kuşaktan insanın gönlüne taht kurmuş bir sanatçı.

Yaşlanmıyor. Bilakis, zaman geçtikçe daha da güzelleşiyor.

26 Eylül'de Ajda ilk kez Anadolu yakasında konser verdi. Fenerbahçe Trueblue'da. Daha önce bahsetmiştim, bu kadar yakınımızdayken bu konser kaçmazdı. DJ Suat Ateşdağlı eşlik etti. Konser öncesinde Canan Anderson kemanı ile harika bir performans sergiledi. Şimdiden söyleyeyim; dinlemeye doyamadık, bu kızda iş var. Türkiye'nin gelecekteki kalıcı sanatçılarından biri geliyor.



Gelelim Ajda'ya. Onu neden bu kadar çok seviyorum?

Eskimiyor çünkü. Hep yeni, yepyeni! Estetiklerinden bahsetmiyorum. Umrumda bile değil. Estetik keşke herkese bu kadar yakışsa. Keşke herkesin ruhu Tanrı'nın verip, kulun parlattığı bir güzelliği böylesinde taşıyacak kadar güzel olsa. Kadın stil sahibi, tarzı var. Kendi gibi şarkıları da tarz sahibi. Kendini sürekli yenileyebiliyor. Düşünün; Türkiye'nin pop müzik ile ilk tanıştığı yıllar için bile ne kadar ileriye yönelik şarkılar yapmış. O dönem için ileri olarak nitelendirilebilecek müzik altyapısını kullanmış. Yorumculuğu mükemmel. Ekibi çok kaliteli. Şarkılarının melodileri, sözleri harika!


Genellikle yabancı müzik dinlerim ama hep kendi ana dilimde aynı kaliteyi yakalayabileceğim şarkıları dinlemenin özlemini çekmişimdir... Sözlerini uğraşmadan anlayabileceğin, yaşadığımız coğrafyanın duygusallığını yansıtan ama kaliteli müzik altyapısına sahip şarkılar...İşte Ajda'yı bu yüzden de seviyorum. Ardından Sezen'i ve Sertap'ı tabii.




Sözün özü; ben onu çook seviyorum. Kolay değil süper star olmak. Hadi süper star oldun, şımarmadan bunu kaldırabilmek, hadi kaldırabildin, hazımla bunca zaman arttırarak sürdürebilmek. Yüksek bir ruh ister. Herkesin dış görünüşü ile ilgilendiği böyle bir piyasada o güzelim şarkıları üretebilmek, dinlendikçe tükenmeyen şarkılar yapabilmek yürek ister! Aynen Öyle! İşte ben onu bu yüzden çok ama çook seviyorum, şarkılarını hissederek dinliyorum.

İşte sevdiğim parçalarından seçmeler :)


O benim dünyam
Ne zaman güneş açsa o gücüme güç katar
Bir sözüyle bir nefesiyle canıma can katar
Ne zaman şimşek olsa ondan ödüm kopar
Bakışında nazarında o anda kanım donar

O benim dünyam
Onunla nefes alan ve onunla yok olan
Öylesine güçlü öylesine güzel
Öylesine benim olan

O benim dünyam
Onunla sevebilen ve onunla nefret eden
Öylesine güçlü öylesine güzel
Öylesine benim olan

Ne zaman bahar olsa içim içime sığmaz
Bana gülüşü ve beni öpüşü, böyle bir aşk olamaz
Ne zaman fırtınaysa ona karşı durulmaz
Delicesine öfkesinden tozum toprağım kalmaz
 
Vitrin:
İçime attım ne varsa

Anlamaya çalıştım herkesi

Aşkı da sevdim kavgayı da

Anlatamadım ki


Hiç korkmadım çelişkiden

Onaylanmadan ilişkiden

Ne çoğaldım övgüden

Ne azaldım yergiden


Hiç korkmadım yasaklardan

Korunmadım tuzaklardan

Kalktım güvenli kucaklardan

Hep denedim bilerek göstermedim


Kendimi sakladım görmeyi bilenlere

Vitrinime değil iklimime gelenlere

Deliyim aslında Allah'ına kadar deliyim

Kalbimi vereceğim aslımı görenlere   

Bambaşka biri:
Sardı korkular gelecek yıllar
Düşündüm sensiz nasıl yaşanacaklar
Gözlerimde canlanıcak yaptığın haksızlıklar
Herşey bambaşka olacak

Döndün bak geldin şimdi
Bugünü aslında nasıl sabırla bekledimdi
Seni yalvarırken görmek seni ağlatabilmek
Geçmişi senden geri almak bütün ümidimdi

Olmaz artık kapı açık
Arkanı dön ve çık istenmiyorsun artık
Bir zamanlar sen de bana acımadın
Yalnız kaldım yıkılmadım ayaktayım

Oh yaşadım yaşıyorum
Başım yukarda meydan okuyorum hayata ve sana
Gönlüm doluyor aşkla barıştım bak hayatla
Başladım yaşamaya hey hey

Şimdi gel de gör beni bambaşka biri
Topladım dağılan kalbimin her köşesini
Ardından ağlayan o zavallı kız nerede şimdi
Gel gör beni

Sevenlere vereceğim sevgimi herşeyimi
Bugünü aslında nasıl sabırla bekledimdi
Seni yalvarırken görmek seni ağlatabilmek
Geçmişi senden geri almak bütün ümidimdi

Olmaz artık kapı açık
Arkanı dön ve çık istenmiyorsun artık
Bir zamanlar sen de bana acımadın
Yalnız kaldım yıkılmadım ayaktayım

Oh yaşadım yaşıyorum
Başım yukarda meydan okuyorum hayata ve sana
Gönlüm doluyor aşkla barıştım bak hayatla
Başladım yaşamaya hey hey
Şimdi gel de gör beni bambaşka biri
Topladım dağılan kalbimin her köşesini
Ardından ağlayan o zavallı kız nerede şimdi
Gel gör beni

Sevenlere vereceğim sevgimi herşeyimi
Bugünü aslında nasıl sabırla bekledimdi
Seni yalvarırken görmek seni ağlatabilmek
Geçmişi senden geri almak bütün ümidimdi

Olmaz artık kapı açık
Arkanı dön ve çık istenmiyorsun artık
Bir zamanlar sen de bana acımadın
Yalnız kaldım yıkılmadım ayaktayım

Oh yaşadım yaşıyorum
Başım yukarda meydan okuyorum hayata ve sana
Gönlüm doluyor aşkla barıştım bak hayatla
Başladım hey yaşamaya hey hey